MİZAHIN İZAHI

Zeynep Zülâl GÜNER
6 min readApr 29, 2021

Mizah bir anlayış, şaka ise bunun davranış halini almış temsilcisidir. Mizah temelli şaka davranışları insanları eğlendirmek ve güldürmek adına oluşturulmuştur. Mizah, küreselleşen günümüz dünyasında, bireyin iç dünyasının bir dışavurumu olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Gülme reaksiyonu ise şakada saklı halde bulunan mizahi anlamın ortaya çıkarılması ile meydana gelen bir davranıştır. Gülmeye aracı olan şaka insanların bilişsel süreçlerinde oldukça önemli bir yer tutar. Karmaşık bir bilgi işlem süreci, şakayı bilişsel olarak kavrayabilmenin mümkün olması için gerekmektedir.

Yukarıda bahsettiklerimizin yanında gülme reaksiyonunun bireysel yanı dışında toplumsal yanı da oldukça geniş kapsamlıdır. Mizah, popüler kültürün en önemli ve etki alanı yüksek araçlarından birisidir. Her toplumsal yapının, her kültürün, her topluluğun kendisine has bir mizah anlayışı vardır. Gülmenin, yaşamın olumsuz taraflarını törpüleyen bir etkisi olduğunu bu nedenle toplumsal açıdan önemini belirtmekte de fayda var.

ANATOMİK OLARAK MİZAHIN İZAHI

Mizahın beynimizde belirli bir merkezi yoktur. Mizah temelde komplike sinirsel işlemler sonrasında algılanan ve refleksif olarak gülme ile dışa vurulan bir olgudur. Mizahın beynimizde aktivasyon oluşturduğu kısımlar oldukça geniş bir alandır. Bu bölümlerin çoğu karşı tarafın duygularını anlama, sosyal ortamı yargılama, karşıdakinin düşüncelerini okumaya çalışma için kullandığımız beyin alanlarındadır. Sosyal biliş alanları olarak adlandırılan bu alanda aktivasyon gösteren mizahın çok bileşenli komplike bir yapısı olduğunu görüyoruz.

Bu alanların ortak noktası beyindeki 4 lobdan 3 tanesinin kesiştiği alana direkt bağlantılı olmasıdır. Bu aktif ortak noktaların kesişimi olan 3 lob (parietal, temporal, oksipital) kesişim bölgesine temporoparietooksipital kavşak (TPOK) adı verilir. TPOK, frontal lob olan 4. lob ile doğrudan bağlantılıdır. TPOK ile Frontal lob işlevsel olarak senkronizasyon gösterir. Kısacası mizahın işlenmesi için ilk adım beynin oldukça karmaşık bir çok bölgesinin uyarılması sonucunda yoğun bir bilgi işleme fazından geçilmektedir.

İkinci adım ise duygusal ve affektif kısımda ödül mekanizmasının aktif olduğu subkortikal alanlar ve insula alanında gerçekleşir. Subkortikal alanlar dopamin salgısı ile ilişkili olan alanlardır. Dopamin salınımı haz ile ilişkilidir fakat bunun yanında beklenti ve hata ile de ilişkisi vardır. Şakadan alınan haz ile doğru orantılı olarak bu bölgedeki aktivite de o kadar fazla olmaktadır. Aynı zamanda TPOK’un aktivasyonu ne kadar fazla ise dopaminerjik merkezlerdeki aktivasyon da o kadar fazladır. Yani şakanın haz vermesinin temeli bilişsel işlevlerden geçen bir yapıdadır. Dopaminerjik sistem hem bilişssel hem affektif kısımda rol alması muhtemeldir. Tekrar olarak bilinen bir şakadan alınan hazzın azalması ise bilişsel olarak beklenti ve şaşırma öğesinin kaybolmasından kaynaklı olabilmektedir. Affektif adımda diğer önemli subkortikal çekirdek ise tehdit algısı ile ilgili olan amigdaladır. Bu da bir çeşit beklenti öğesidir diyebiliriz. Eğer kişi beklenmedik bir durum ile karşı karşıya geldiyse ve bu durum yakın bir tehdit içermiyorsa amigdala korku hissi yerine rahatlama ile haz duymaya başlar.

Mizahın beyindeki yansımasının son adımı ise refleksif bir hareket olan gülme ile ilişkisidir. Bu davranışsal dışa vurum mizahi öğenin kişinin üzerinde yaptığı etkinin yoğunluğunu göstermektedir. Ortamdaki şartlara göre değişen gülme refleksi temelde yapılan şakadan ne kadar haz alındığının göstergesi olabilmektedir.

Uyarılma, algılama ve sonuca bağlanarak beynimizde hem bilişsel hem de affektif şekilde yol izleyen mizah olgusu kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Kişinin önceki bilgileri, algısı, bilişsel kapasitesi mizahı algılaması ve zevk almasında en büyük etkenler arasındadır.

BİREYİ PSİKOLOJİK OLARAK GÜDÜLEYEN MİZAH

İç güdülermizle beraber yaşadığımız bedenimizin kimi zaman gerginliği artarak rahatsız edici bir durum yaratır. Bu durumu zaman zaman saldırganlık ile dışa vurma eşiğine geliriz. Bu saldırgan dürtüleri dönüştürmek, yer değiştirmek ve yaratıcı bir ürün ortaya koymak elbette ki bireyin öğrenme yaşantıları ve kendi dünyayı keşfinin birleşimiyle meydana gelmektedir. Toplumsal olarak bir arada yaşamak durumunda olan bireyler kendilerindeki saldırgan ve kimi zaman cinsel dürtüleri daha yaratıcı ve bilişsel süreçlerin işlem yapmasına izin veren şekilde mizaha dönüştürebilir. Mizahın izin verdiği ölçüde bireyi gergin hissettiren ne varsa dışa vurabilme hakkı vardır. Kişinin mizahı ne kadar kabul edilebilirse toplum içinde o kadar saygı ve sevgi görme ihtimali vardır. Bu da aslında, zarar verici iç güdülerimizi ne kadar iyi ifade edersek o kadar yer ediniyoruz, anlamına gelebilir. Bu ödül sonucunda kişi içgüdülerini direkt yaşamak yerine dönüştürüp topluma bir eser gibi sunmaya daha istekli hale gelecektir.

Yetkinlik Savaşının Galibi

Mizah yetkin olan bireyin yetkin olmayan üzerinden haz almasını sağlayan, eksiklerden beslenen bir yapıya sahiptir. Örneğin bir bebek ile oynanan bebeği şaşırtan oyunlar aslında yetişkinlerin gücünü ortaya koyduğu oyun çeşitleridir. Bireyler güçlerini ve güçlerinin sınırlarını başkalarına karşı mizah ile çizebilmektedirler. Burada önemli olan yetkin olan bireyin karşıdaki yetkin olmayan bireye zarar vermeden bu işlemi yapabilmesidir. Zarar verici olmayan bir yetkinlik gücü mizahın öğesi olarak rahatça kullanılabilir.

Deneyim Öncesi Ana Dönüş Şansı

Kişi istemediği olaylarla yüz yüze kaldığında yaşadığı stres durumlarını kontrol altına alma ihtiyacı duyar. İstenmedik duruma engel olabilecek zihinsel bir yolculuk olan mizahı bu anda kullanabilmektedir. Kişiye kaybetme öncesi anı tekrar yaşattığı için stres seviyesini bir nebze de olsa düşüren mizah daha sonrasında kişinin bilişsel olarak iniş çıkışların olduğunu fark etmesiyle denge pozisyonuna gelebilir. Kişi kendi mutluluğunu yoktan var edebilme gücünü mizah ile bulmaktadır. Bizi mutlu eden ve ödül bölgemizi uyaran mizahi şakalar vücuttaki stres ile diğer hormonların verdiği savaşta yardımcı rol görmektedir.

Saldırganlığı Önleyen Mizah

Şaka yetkin olan bireyin işi olduğunu öncesinde ele almıştık. Bu yetkinlik hissi yeterli olunmadığı düzlemde mizah, kişinin farkı kapatmasını sağlayabilmektedir. Mizahın içindeki nükte öğesi üstünlük kurma hazzını katmerleyen bir olgudur. Üstünlük kurarak şaka yapanı güçlü, yapılanı ise güçsüz durumda görmüş olan birey içindeki saldırganlığı karşıdaki kişiye dönüştürerek verdiğini görürüz.

Yakınlaşmanın Doğal Yolu

Toplumsal ortamlarda çok güçlü ve gözlemlenebilir bir geribildirim olan gülme, mizahın onaylanma hissini şakayı yapan kişiye yaşatmaktadır. Bir kişi tarafından ifade edilen bir mizahi bir olay gülme tepkisiyle karşılandığında bu mizahı yapan kişide amaca ulaşma duygusunu uyandırır. Bu durum mizahı yapanla mizaha tepki veren kişi arasında doğal bir yakınlaşma sağlayabilir.

TOPLUM MİZAHI NEREDE KULLANIR?

İnsan olmanın ortak bir özelliği olan mizah kendini her toplumda farklı şekillerde göstermektedir. Kimi toplumlarda sosyal ilişkileri daha kalıcı ve güven verici hale getirirken, kimi toplumlarda eleştiri amacı ile sıkça kullanılmaktadır. Kimi toplumlar soğuk espri diye adlandırdığımız çokça kelime oyununa başvurularak yapılan şakalardan hoşlanırken kimi toplumlar offensive mizah öğelerini kendine daha yakın bulabilir. Burada toplumun sosyolojik evrimini inceleyerek oldukça yerli yerinde tespitlere ulaşabiliriz.

Toplumların da bireyler gibi kendini yetkin hissetme ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak çoğu toplumda bulunan mizahın bir başkaldırı olarak ortaya çıkmasına bir göz atacağız.

Bireyler sosyalleşirken mizahı kullandığı gibi bir kalkan olarak otoriteye veya üzerinde egemen olan kültüre karşı da kullanabilir. Bu kalkan birçok bireyin kolektif olarak oluşturduğu bir yapıdır. Toplumları incelediğimizde mizahın bir alt alanı olan hiciv en çok toplum üzerinde egemen olan otoriteler için kullanılmıştır. Örnek olarak karnavalların toplumsal bazda en büyük etkisi dalga geçme, gülme ve mizah eşiğinin olabildiğince geniş olmasıdır. Kimi karnavallarda özellikle amaç otoritenin eleştirilmesi ve verilen o özgürlük günü içinde olabildiğince otoriteye karşı kişilerin toplu olarak kendini yetkin hissetmesidir. Bu toplu aktiviteler kurulu düzene geçici olsa da toplu bir tavır almayı sağlar. Rütbelilerle dalga geçilmesi toplumun sıkça başvurduğu bir davranıştır. Bu işlevleri toplum içinde yaşayan bireylerin kendilerini daha iyi hissetmesine sebebiyet verebilir. Otoriteye karşı ezildiğini hisseden bireyler toplu bir şekilde mizahı kullanıp hatta bunu bir anlaşma dili olarak ortaya koyup kendilerini otorite karşısında yetkin hissedebilirler.

Sosyal ya da siyasal yaşamdaki anlık gelişen durumları, işaret ederek ayrıntıları ortaya çıkararak yapılan mizah kimi zaman büyük toplumsal dönüşümlerin fitili olmuştur. Hitap ettiği kesim ile bütünleşip aynı dilden mizah üreten toplum, içindeki bireyleri gülümsetirken düşündürmenin, kişilerin bakış açılarına yenilerini katmasını da sağlar.

Toplumsal düzlemde mizaha yön veren toplumların yaşadığı değişimlerdir. Ortak bir mizah dilinin var olması toplumların yaşadığı bu değişimleri eleştirmesi ya da onaylaması açısından oldukça büyük bir görev görmektedir.

Sonuç olarak mizah hayatımızda ayrılmaz bir parça olarak beynimizin içinden çıkıp toplumsal davranışlara dönüşen, toplumları dönüştüren bir hal almaktadır. Mizahın işlevleri doğru şekilde kullanıldığında oldukça güçlü bir araç olarak bireye de topluma da katkı sağlar.

--

--